Yaratıcılık
İnovasyonun, yaratıcılığın ve tutkunun gücü
• BAŞARININ ANAHTARI: TUTKU, BAĞLILIK, EKİP ÇALIŞMASI
• SİNEMADA EN YENİ TEKNOLOJİLER VE GİRİŞİMCİLİK
• VİZYONUNUZU BAŞARMAK İÇİN İNOVASYON
• SAHNE ARKASINDAN ÖYKÜLER VE GERÇEKLER
———————————————————————————————————————-
BİYOGRAFİ
Kanada’nın Ontario eyaletindeki Kapuskasing’de doğan James Cameron, tarihi Chippawa köyünde, Niagara Şelalelerinin yakınlarında büyüdü. 1971 yılında Kaliforniya Eyaletindeki Brea’ya taşındı. Burada Fullerton Junior College’da fizik eğitimi gördü. Öğrenimi esnasında önce makinist, sonrasında da kamyon şoförü olarak çalıştı. Cameron kamyon işinden 1978’de ayrıldı ve bölgesindeki dişçilerden topladığı paralarla 35mm’lik bir kısa film çekti.
Bu filmdeki görsel efektler Roger Corman’ın BATTLE BEYOND THE STARS (1980) isimli yapımında çalışmasını sağladı. Burada prodüksyon tasarımcısı, matte sanatçısı ve görsel efekt görüntü yönetmeni olarak çalıştı.
1983 yılında Cameron üç tane senaryo yazdı. RAMBO: FIRST BLOOD PART 2, ALIENS ve THE TERMINATOR. 1984 yılında Arnold Schwarzenegger’in rol aldığı TERMİNATOR filmini yönetti. Bu film, gişede sürpriz bir başarı elde etti ve Time dergisinin yılın en başarılıları listesine girdi.
Cameron daha sonra 1986 yılında ALIENS’In senaryosunu yazdı ve 1989’da ABYSS’i yazıp yönetti. Sonrasında TERMINATOR 2:JUDGMENT DAY (1991), TRUE LIES (1994), TITANIC (1997) ve AVATAR (2009) filmlerinin senaryolarını yazdı, yapımcılığını ve yönetmenliğini yaptı. Aynı zamanda POINT BREAK (1991) ve STRANGE DAYS‘in(1994) senaryolarının yazımında yer aldı ve yapımcılığını yaptı. Bununla birlikte SOLARIS’in (2003) yapımcılığını üstlendi.
Filmleri görsel efektlerde yeni yollar açtı ve hem ülke hem de dünya çapında pek çok performans rekoru kırdı. Dünya gişelerinde 2.5 milyar dolardan daha fazla hasılat elde eden AVATAR ülke ve dünya çapında hasılat rekorunu elinde tutuyor. Öncesinde 12 yıl boyunca bu rekor TITANIC’e aitti. Cameron’un filmleri, pek çok organizasyonda aday gösterildi ve ödül kazandı. TITANIC 14 dalda Oscar’a aday gösterildi (bir rekor) ve Cameron’un En iyi Görüntü, En iyi Yönetmen ve En iyi Kurgu dallarındaki ödülleri dâhil 11 dalda Oscar kazandı (bir filmin kazandığı en fazla Oscar).
Uzak bir gezegenin bakir ekosisteminde geçen 3 Boyutlu bilim kurgu destanı AVATAR için yeni bir yapım teknolojisi geliştirilmesi iki yılı aşkın bir zaman aldı. Bu teknoloji görsel-temelli yüz performansının yakalanması, bilgisayar grafiği yapımı için gerçek-zamanlı sanal kamera ve gerçek-zamanlı izleme ile dijital karakterlerin canlı aksiyon sahneleriyle birleştirilmesi amacıyla SIMULCAM sisteminin kullanılmasını içeriyordu. Stereoskopik görüntüyle bu teknikler birleştirilerek yarı grafik yarı gerçek bir aksiyon filmi elde edildi. Avatar, en iyi yönetmen ve en iyi görüntü dallarında Altın Küre ödülünü kazandı ve 9 dalda Oscar’a aday gösterildi, 3 Oscar kazandı.
1999 Yılında, Cameron DARK ANGEL adında bir saatlik televizyon dizisinin yapımcılarından biri oldu. Program iki sezon boyunca Fox Network’te gösterildi, sadık bir izlenme oranına ulaştı, pek çok prestijli ödüle aday gösterildi ve ödüller kazandı. Bunlar arasında ‘People’s Choice Award’ töreninde “En iyi Televizyon Dramı” ödülü gösterilebilir. Aynı zamanda yeni bir yıldız da yarattı: Jessica Alba.
Cameron 1969’dan bu yana hırslı bir skuba dalgıcıdır ve 3000 saatten fazla süre suyun altında kalmıştır. Kendisi en büyük iki tutkusunu birleştirmenin peşinde –dalış ve film yapımcılığı- yönettiği ABYSS filminde sualtı sinemacılığı ve ışıklandırmada çığır açtı. Derinlere olan ilgisi onu Everest’teki gemi enkazlarına, Titanic’e yöneltti. 1995 yılında, Cameron 12 kişiyle birlikte, filmin hazırlanma aşamasında Titanic’e dalışlar gerçekleştirdi. Bu dalışlar esnasında Cameron derinlikteki aşırı basınçta kullanılmak üzere benzeri görülmemiş film, ışık ve robot ekipmanı geliştirdi. Bu gezilerin teknik başarısı derin, okyanusu keşfetme deneyimini dünyadaki seyircilerle paylaşma arzusunu güçlendirdi. Belgesel film yapımcılığına döndü ve okyanus keşfi ile korunması üzerine filmler geliştirmek amacıyla Earthship Productions’u kurdu.
Cameron, ortağı Vince Pace ile 3 boyutlu kamera sistemi üzerine çalışmaya başladı. Amaç derin okyanusu keşfetme deneyimini eşsiz bir netlikle dünya seyircilerine sunmaktı.
2001 yılında Titanic enkazına yapacağı gezisine hazırlanırken Cameron çığır açan fiber-spooling mini-ROVs ile birlikte pek çok diğer derin okyanus ışık ve görüntüleme tekniklerini geliştirdi. Ekibinin Titanic içinde gerçekleştirdiği tarihi keşif Cameron’un 3 boyutlu Imax filminin konusuydu: GHOSTS OF THE ABYSS. 2002 Mayıs’ta Cameron robot kamerasını Bismarck’ın enkazına yöneltti. Bu da efsanevi Alman savaş gemisinin batışı hakkında yepyeni keşifler yapılmasını ve JAMES CAMERON’S EXPEDITION: BISMARCK adındaki Discovery Channel belgeselinin çekilmesini sağladı. Cameron’un ekibi sonrasında, 2 yıldan fazla bir süre içinde Atlantik, Pasifik ve Cortez Denizi’nin derin hidrotermal hava bölgelerine 3 gezi gerçekleştirdi. Bu geziler ALIENS OF THE DEEP’in konusu oldu ve 3D Imax ile de yayınlandı. Onun bu radikal çevre gezilerine, orada keşfedilen yaşam formlarının, bizim bir gün güneş sistemimizdeki diğer gezegenler ve uydularda bulabileceğimiz hayatı nasıl temsil edeceğini incelemek amacıyla, bir grup genç bilim adamı ve su biyologu katıldı. Çok yakın bir zamanda Cameron yeniden Titanic’e dönerek geminin iç incelemesini tamamladı ve bunu Discovery Channel’ın programı olan LAST MYSTERIES OF THE TITANIC isimli programında sundu. Cameron son olarak 70’ten fazla kez derin dalışlar gerçekleştirdi ve 7 derin okyanus gezisi düzenledi. Bunlar 49 Mir dalışlardan 16.000’ derinliğine kadar uzanıyordu.
Bir kaşif olarak Cameron hem dış hem de iç uzaydan çok etkileniyordu. Yıllar boyunca Mars’ta insan keşifleri için gerekli sürdürülebilir mimarileri geliştirmek için yıllar boyunca uzay bilim adamları ve mühendisleri ile çalıştı. Bununla birlikte pek çok robot uzay keşif projesine de katkıda bulunda. Şimdilerde Mars Bilim Laboratuarı (MSL) Mastcam’in araştırmacılarından biri. Bu da, 2011’de keşif başladığı zaman, başka bir gezegende 3 boyutlu görüntü çeken ilk kamera olacak. Cameron NASA Danışma Konseyi’nde 3 yıl boyunca görev yaptı. Kendisi Mars Society ve Planetary Society’nin aktif bir üyesidir ve okyanusların keşfi ve korunması düşüncesine bağlı olduğu kadar uzayın keşfine de bağlı kalmıştır.
Cameron’un arkeoloji tutkusu onu EXODUS DECODED’in başyapımcısı, THE LOST TOMB OF JESUS’un ise yapımcısı olmaya yöneltti. Bunların ikisi de Simcha Jacobovici tarafından yönetilen ödüllü belgesellerdir.
Cameron filmler, belgeseller, spor olayları ve özel etkinlikler için 3 boyutlu görüntüleme sistemleri ve araçları geliştirmek amacıyla mühendislik ortağı Vince Pace ile çalışmaya devam ediyor. Fusion Kamera Sistemleri dünyanın önde gelen stereoskopik kamera sistemi olmakla birlikte AVATAR, , JOURNEY TO THE CENTER OF THE EARTH, HANNAH MONTANA: BEST OF BOTH WORLDS, U2:3D, TRON LEGACY’nin yanı sıra NBA All Star Game gibi pek çok diğer özel projede de kullanıldı.
Cameron aynı zamanda pek çok okyanus projesi ve çevre temalı diğer belgeselleri hazırlamaya devam ediyor.